top of page
Ara

şubat'24 e dair, - ay burcu yengeç olan gözlemci birisinin notları...

Yazarın fotoğrafı: ipek demirkanipek demirkan

hayatı durağanlaştıran, zamanı acımasız ölümlerle donduran, "ben" diyerek kendince ölümsüzlüğe oynayan, ateşini her daim körükleyen ve durmaya hiç niyeti olmayan karanlık krallığın cehennemi hala dünyada...

.

ateşin birebir içinde olmayanların ensesinde hissedilen soğuk savaş... yaşam kalitesini yerle bir eden, orta sınıfı kaygı, korku ve endişe bombalarıyla yok eden sistem, ivmeyi daha da arttırıyor...

.

her türlü ilişki, kaçıngan bağlanmalarla sarmala dönmüş, kalpler, zihinler kapalı... güven duygusu derinlere gömülü, üstüne beton çoktan atılmış... kararsızlıklar yakayı bırakmıyor

sendeki neşeyi fark eden, kendisinde bulamadığı için sendekini öldürmeye programlanmış, kendinden başka kimsenin mutluluğuna malesef katlanamayan, paylaşmayı bilmeyen, his öldüren "katil" 

potansiyelini ortaya koyamamış, özüne hiçbir adım atamamış, hatta hep reddederek henüz ruhuyla bağlantı dahi kuramamış, kaybettiği zaman ya da yaptığı seçimler sebebiyle hayatı ve belki de sadece seni suçlayan "suçlayıcı"

doğduğu için ölümüne kadar çektiği acılar ya da yoksunluklar sebebiyle hayatın ona cevap vermediğine kökten inanmış, olamamışlarda, geçmişte ve boğucu benliğinde takılı kalan "kurban" rolleri/bilinçleri, insan davranışları olarak zaten çoktan yerleşmiş, hükümleri hala sürüyor...

.

maruz kaldığı manipülasyonu fark edemeyen,kendi gücünü çözemeyen/ortaya koyamayan ve bu konuda kör olan insanların saklanma duyguları/güvenli alan takıntıları her an tetikte... kendini sevemeyen gittikçe daha da körleşiyor... körleştikçe,ilişkilerde, bilinç dışında kodlanmış anne, baba, aile projeksiyonlarını yaşattığını fark edemiyor..

.

yaşamda hiçbir şeyin tesadüf olmadığı gerçeğini özümseyemeyen, kendi hayat sahnesinde otantikliğini sergileyemiyor... 

jenerasyonlar arası ipler gergin... eski ve yeni arasındaki uyumsuzluk, düşünce, ahlak ve vicdan arasında denge kurulmasını zorluyor... 

.

zaman yavaşladı, insanlar kucaklarında travmalarını nereye dökeceğini şaşırmış şekilde olur olmaz birinin kucağına atıveriyor... yıkıp geçebileceğini sananlar ortalıkta...

.

peki ne yapmalı?

.

bu da bir başka postun konusu olsun :)

.

sadece değişim & dönüşümün bilincimizde bir parmak şıklatma anı kadar olduğunu bilerek, bize dair olan tüm karanlıklarımıza ışığı kabul etmeye niyet edelim...kendimize yüklenmeden teslimiyet duygumuz üzerine çalışmak bizlere hep iyi gelecektir...

.

hep sevgiyle,

id

6 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

kadem

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page