top of page
Ara

Anneyi yok saymak, İlahi dişiye karşı hakaret içerir.Arada kurulmuş bir sevgi bağı yoksa dahi koşulsuz bir saygı içermelidir.

Yazarın fotoğrafı: ipek demirkanipek demirkan

.

Son zamanlarda ruhun yolculuğu ile ilgili toplumla bilgi paylaşanların ayrıştığı önemli bir nokta var; anne ile ilişki

Kimisi anne ile iletişimde dahil tüm bağlantı kesilmeden kendin olamayacağını ve ne olursa olsun bu bağlantının toksiklik içerdiğini, kimisi dünyanın sana annen ile olan ilişkinden yansıyor olduğunu savunuyor…

.

Peki var oluşumuza dair kayıtsız kalınamayacak bir değer taşıyan bu bağ ile -yaşanmışlıkların haricinde- ideal bir denge oluşturulamaz mı?

.

Rahim bilgeliği çalıştıkça, düşüncelerimi oluşturan tüm tohumların anne rahminde oluştuğunu ve bana ait yani benim kodlamamın gerçekliğe yansımasının da anne rahminden daimi bir şekilde özüme akan yaşamsal frekanslarla sürdürmüş olduğumu keşfettim… 

.

Hangi ekolü çalışırsam çalışayım konu düşünce, içimdeki çocuk ve rahim başlıklarına geldi…

.

Önce nefs/şeytan (arınma) sonra rahman (açılan alan) en son nokta rahim (oluşum)... Ve yine yeniden öz ile sağlıklı bir bağ kurabilme becerisi...

.

Bu kapsayıcılığın içinde kendim olmaya çalışırken yani aslında rahim alanından adım adım dışarı çıkarak, tekrar tekrar kendimden doğarken, ilişkilerimde yaşadığım sarsıntılara saygı ve dinginlikle yaklaşmaya adandım. Kırmadan, kırılmadan kendi gerçekliğime ait olmayan konuları/duyguları alanıma kabul etmemeyi seçtim… Benden yansıyanın hep sevgi olması gerektiği konusunda kalbimle sıklıkla anlaşma yaptım…

.

Karmalardan nazik çıkışlar, kendime ait olan dharmaları/ gerçeklikleri yansıtabilmeme alan açıyor oldu…

.

.

Annemin bana yol göstericiliğine karşı duyduğum saygı, beni, konu ne olursa olsun, aramızda sevgiyle iyileştirilebilir ve özgürleştirilebilir bir bağ olduğu inancında tutuyor… 

.

Yaşamda kendimizi ifade edebilme gerçeğimiz, bize dair ilk şahitlik mertebesine sahip olan annelerimizde saklı… Aramızdaki hikayenin iyi ya da kötü olarak değerlendirmeden sadece varlıklarına, oluşlarına yakından ya da uzaktan teşekkür edebilmek, bence insani bir değer taşımakta… Eğer bunu yapabilecek cesaret bizim içimizde varsa, kendimizi geçmişin tüm izlerinden sıyırarak yaşayabilmeye değer…

.

Bizi özgürleştirecek olan bizleriz. Kendimizi var ederken, kestiğimiz bağları ve yöntemleri önemsemeliyiz. 

.

Her adımımızın/seçimlerimizin/düşüncelerimizin bizleri ideal ve dengeli bir benliğe taşıyor olduğunu bilmeliyiz… 

.

Var oluşumuza duyulmasını beklediğimiz saygı sadece bizim elimizde, kimseyi suçlayarak ya da üstüne basarak bunu oluşturamayız, özellikle bizi bu dünya ile tanıştıran bilgeliğe ve onun kaynaklarına…

.

Bu sebeple, ben daha çok 2. Fikirden yana ilerledim… Rahimle olan bağımızı, özellikle Ay’ın şifasıyla dönüştürebilir sadece kendimize ve Yaratıcıya güvenerek duygusal boşluklarımızı doldurabiliriz… 

.

Zaten en başta sadece kendimizi telkin etmemiz gerektiği gerçeği ile yüzleşebilir, her kim olursa olsun sınırlarımızı bizi iyi hissettirecek şekilde belirleme gücümüzü özümseyebiliriz…

.

  1. Fikire %100 zıt olmamakla birlikte, hassasiyetin çok daha yoğun olması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum…

.

Hayatımız boyunca yaşayacağımız tüm doğumlardan sonra, bizi ayaklarımızın üstünde tutacak olan sadece kendi, özgün ve özgür iradelerimiz…

.

Yalnız olmadığımız ama yalnız doğup, yalnız öldüğümüz bu gerçeklikte, hep dengede kalarak ilerleyebilmek dileğiyle, 

.

Hep sevgiyle, 

id



Not: dünyaya ve insana dair koşulsuz bir şey aramakla vakit kaybetmek yerine, kendimize koşulsuz kalabilme özgürlüğünü sunalım… Gelişim, yalnızlık içeriyor olsa bile…

23 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

kadem

Telepati Nedir?

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page