Kalbini adamaya gönüllü olduğun ve bunun değerini bilen insana adanmışlığını armağan etmelisin...
Zaman içinde kendine olan adanmışlığın yoldan saparsa, bil ki karşındakinin adanmışlığı hâla kendinedir. Paylaşmaya seni ikna etmiş fakat amacı kendini gerçekleştirebilmek için güç toplamaktan ibarettir.
Potansiyel olarak eş değerde sağlıklı ilişkiler yaşayabilmek ne kadar hassas ve aslında ne kadar başarı oranının n kadar az olduğu bir konu...
Bir kişi diğer kişinin kendilik haline izin vermeyerek özgürlüğü üzerinde hüküm kurmaya çalışıyorsa, bu kişi bir ilişki yaşayabilecek frekansta zaten değildir...
Kendi denklemlerinin parçalarını tamamlayamamış bir kişinin diğer bir kişinin labirentlerine giriş müdahalesi ve bu müdahalenin sonucunda ortaya çıkan karmaşanın bir felakete dönüşebilme ihtimali, hayli yüksektir.
Öncelikli olarak dünyanın herkesin kendini deneyimlemeye geldiği bir oyun alanı olarak bakabilirsek tahterevalliye binebilmek için salıncağı paylaşmamız gerektiğini idrak edebiliriz…
Bencilleşen ve tüketim odaklı şekilde gelişen insanların birbirini hırpalamayı ve birbirlerinin benliklerini iz bırakacak şekilde koparmayı bırakmaları, güdülerini doyurarak ilerliyor olduklarını sandıkları hayat deneyimlerinde aslında hiçbir şey kazanmıyor olduklarını hatırlamaları gereklidir...
İlk adım, gerçek anlamda dinleyici olabilmeyi hedefleyerek ve içinde bulunduğumuz çeşitlilikten keyif alarak aslında hepimizin birbirimizin bir parçası olduğu gerçeği ile sevgiyle bütünlenmektir ve bu değeri içimizde küçümsenmeyecek bir noktaya taşıyabilmektir…
Hep Sevgiyle,
Id
tebrikler
okuması çok keyifli bir yazıydı, devamını bekliyoruz
😊